30 Ekim 2013 Çarşamba

Altın Başak Otunun Faydaları


            Altınbaşak otu sarı renge sahip ve tüylü bir bitki türüdür. Uzunluğu altmış santimetre civarındadır. Yahudi bitkisi olarak da anılan bu bitki türü sıklıkla sağlıklı hayat ile hastalıkların tedavi edilmesi gayesiyle kullanılır. Bu nedenle yetiştiricilik faaliyetinin de yapıldığı bilinmektedir. Otun kökeninin Amerika olduğu bilinmektedir.

            Altınbaşak bitkisi kurutularak kullanılmaktadır. Çoğunlukla çay şeklinde tüketilir. Macun ya da farklı biçimlerde kullanılır. Şifalı bitkiler kategorisi altında bütün yeryüzünde kendisini kanıtlamış bir bitki türüdür. Başta böbrek iyileştirilmesinde kullanılmakla beraber fazla çok tüketim alanları da vardır.

            Bitkisel tedavi gayesiyle kullanılmakta olan otlar içerisinde bu bitkinin ismi sıklıkla geçmektedir. Ucuz hemde güvenilir otlar içinde yer almasına karşın türlü biçimlerde hakkında kara propaganda da yapılmaktadır. Toplum içinde ünlülüğünü fazla sayıda şahısın tedavisine sunduğu katkıdan elde etmektedir. Bu gün yer yüzünün fazla çok yerinde bu bitkiden elde edilen çaylar ile farklı ilaçlar tüketilmektedir. Türlü ilaç üreticileri tarafından Altınbaşak bitkisi tüketimiyle alakalı çalışmalara yapıldığı bilgisi duyurulmaktadır.

            Altın başak bitkisi yurdumuzda yeni duyulmaya başlamıştır. Gıda desteği şeklinde yararlanılan biçimleri daha fazla tercih edilmektedir. Yapraklarının açık havada kurutulmasıyla elde edilen tozlardan yapılan çay fazla sayıda rahatsızlığın devası olarak adlandırılmaktadır. Bu sebeple türlü basın yayın organlarında hemde toplum içinde adı sıklıkla telaffuz edilen bir bitki türüdür.
           
            Altın başak bitkisi olarak piyasaya sürülen mamulleri güvenilir firmalardan satın almak yararınıza olacaktır. Gerçek Altınbaşak bitkisi, naturel ortamlarından doğal yöntemlerle toplanılmalı, naturel tüketim biçimlerine elverişli olarak satılmalıdır. Bu sebeple bitkiden alınacak yarar maksimize edilecektir. Bu hal aynı sürede oluşabilecek türlü hastalıkların da önünü kesecektir. Böbrek hastalığı bulunanların bu otu ve bitkiden elde edilen mamulleri bilir kişi önerisiyle tüketmesi önerilmektedir.

            Altınbaşak bitkisinin yararları
Altınbaşak bitkisinin yararları saymakla bitmez. Yukarıda da bahsedildiği gibi ilk ve en değerli tüketim alanı böbreklerin tedavi edilmesi içindir.
Bu bitki türü fazla güçlü bir söktürücüdür. Şayet büyük gaz sıkıntısı çekiyorsanız kısa sürede sancılarınızı dindirecektir.

Söktürücü etkisi yardımıyla idrar ile büyük tuvalet ihtiyacına da çözüm bulmaktadır. Ruhsal yahut depresif sorunlarda ferahlatıcı tesirinden söz edilmektedir.

24 Ekim 2013 Perşembe

Anason (Pimpinella Anisum)


                Anason , bütün yeryüzünde ticari değeri nedeniyle imalatı yapılan bir bitki türüdür. Kültür bitkisi olarak yeştirilebilen anason üreten firmalar içinde ülkemiz de ön sıralarda yer almaktadır. Çünkü Türkiye’de büyük ölçeklerde tarımı yapılmaktadır.

                Bitki genel olarak sıcak iklimli alanları seven bir eğilim göstermektedir. Fakat bu hal, farklı bölgelerde yetişemediği anlamına gelmemektedir. Zira anason tarımı, aynı anda gerek Türkiye’nin güney kesimlerinde gerek de Rusya’nın ılıman alanlarında yapılabilmektedir. Orta derecede nemli, hafif topraklar ise başlıca anason olgunlaşma alanları olarak bilinmektedir.

                Bir senelik otsu bir bitki türü olan anason, genel olarak elli santimetre dolaylarında bir uzunluğa ulaşır. Gövdenin alt bölümlerinden itibaren dallanmalar başlar böylece tepede çiçekler belirir. Beyaz çiçekleri, anasonun tepe bölgesinde resmen bir şemsiye edasıyla dururlar. Çiçeklerinin yanı sıra çok küçük boyutlu, sarımtırak renge sahip meyveleri de vardır. Bu meyveler armut şeklinde, hafif tüylü yapıdadır.

                Anason, toplum içinde sıklıkla bilinmekte olan bir içki çeşidi olan rakının da hammaddeliğini yapar. Özellikle tohumlarının kullanılmakta olduğu rakı üretiminde vazgeçilmez bir bitki türüdür. Türkiye’deki ticari değeri de çok büyük düzeyde bu özelliğinden kaynaklanır. İçeriğinde bulunan “anethol” ismi verilmiş yağ çeşidi sebebiyle tam olarak kendine özgü bir koku ile lezzete sahiptir. Tabi bu hal da rakıya fazlasıyla yansır ve içkinin kendine has bir kokuya sahip olmasına neden olur.

                Ama anason yalnızca alkol endüstrisinde kullanılmakta olan bir bitki türü değildir. Farklı tatlılara güzel koku katmak gayesiyle ya da kimi gıdalarda baharat olarak kullanılmakta olduğu bilinmektedir. Bunlardan farklı olarak ise şifalıbitkiler içinde yer alıyor olması dolayısıyla bitkisel tedavi noktasında da faydasına başvurulan 1 bitki türüdür. Anasonun yararları ise özetle şu şekilde listelenebilir ;
• Beyinsel yorgunluğu alır,
• Adet dönemlerinin düzene sokulmasına destek olur,
• Kuvvetli 1 rahatlatıcı etkiye sahiptir,
• Astım ile buna bağlı nefes darlığı tedavilerine katkıda bulunmaktadır,
• İştah açıcı etkisi mevcuttur,
• Rahatsızlık derecesinde kusma problemi bulunanlar için yararlıdır,
• Şehveti güçlendirici tesirleri bulunmaktadır.


                Sayılan bu etkilerden faydalanabilmek amacıyla, dâhili olarak alınan anason çayı olabildiğince kullanışlıdır. Kurutulmuş anason yapraklarının kaynatılması vasıtasıyla elde edilen bu çay yardımıyla anasonun kişi sağlığına yararlı olan pek çok tesirinden istifade edilebilir.

19 Ekim 2013 Cumartesi

Aslan Kuyruğu



Latince ismi Leonurus cardiaca olan aslan kuyruğu bitkisi, pek çok yabani otta olduğu gibi, aslında karşılaştığımız ama varlığından habersiz olduğumuz şifalı bitkiler içerisinde yer elde etmektedir. Baklagiller ailesinden olan bu bitki türü, yurdumuzda kimi yörelerde yer pırasası olarak da isimlendirilmektedir. Otların sık olabildiği alanlarda, yol kıyılarında, yurdumuzun her bölgesinde yetişebilmektedir. Boyu 1 metre yirmi santimetre civarındadır. Çiçekleri pembe renklidir. Bitkisel tedavi amacıyla gerek kalın yapraklarından gerek de çiçeklerinden faydalanılır.

Bitkisel tedavi amacı ile 1 bardak suyun içine 1 tutam kadar kıyılmış aslan kuyruğu konarak, sekiz ile on saat kadar bekletilir. Bu karışımın 1 gün içerisinde yenmesi gereklidir. Ayrıca aslan kuyruğu toz durumuna getirilerek her gün 1 gram olarak da tüketilebilir.

Aslan Kuyruğu Yararları 
• Vücuda zindelik, güç hemde enerji verir, 
• Kalp hareketlerini düzenleyici hemde kalp damarlarını genişletici tesiri mevcuttur, 
• Kalp yetmezliğinde, kalp hızı ve aritmilerin iyileşmesinde kullanılmaktadır, 
• Migren rahatsızlığına ve baş ağrılarına uygun gelir, 
• Terletici etkisi bulunmaktadır,
• Cilt hastalıklarından, sedef ile egzamaya yararlı gelir, 
• Astım ile bronşit hastaları amacıyla faydalıdır, 
• Ciğerleri arıtır, 
• Ateşli rahatsızlıklarda, ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır, 
• Dalağın uygun çalışmasına fayda sağlar, 
• Şeker hastaları ile kan basıncı düşüklüğü problemi yaşayanlar rahatlıkla kullanabilir, 
• Bademcik iltihabı ile farklı pek çok iltihap çeşidinde etkin rol oynar, 
• Mide hastalıklarında ve ülserde yararlıdır, 
• Sivilceli ciltlerde kullanabilir, 
• Ağız kokusuna faydalı gelir, 
• Basur hastalığı bulunanlar amacıyla yararlıdır, 
• Ağız içi yaralarında etkin rol oynar, 
• Cinsel soğukluk yaşayan kişilerde ve kısırlık tedavisinde tavsiye edilmektedir, 
• İshal durumlarında kullanılmaktadır, 
• Guatr hastaları için yararlıdır, 
• Gerginlik, stres, zihinsel yorgunluklar, sinir rahatsızlıkları amacıyla kullanılmaktadır, 
• Yanık durumlarında ve yaralarda dıştan kompres halinde uygulanır, 

• Adet görememe anında, adet söktürücü tesiri bulunmaktadır.

14 Ekim 2013 Pazartesi

Botoks Etkili Kremler


İnce kırışıklıkları açıyor, gözenekleri küçültüyor, problemli bölgeleri gerginleştiriyor... Laboratuvar ortamında geliştirilen yeni ürünler küçük dokunuşlarla ciltte oldukça etkili sonuçlara neden oluyor.

Bazı günlük bakım kremleri botoks etkili içerikleriyle dikkat çekiyor. Bunlardan son dönemde öne çıkanlar arasında GABA (Gamma-Amino asidi) var. Kas sistemini 10 dakika içinde rahatlatıyor ve kırışıklıkları deyim yerindeyse ütüleyerek düzleştiriyor.

Ayrıca magnezyum, mangan ve diğer maddelerle birlikte kompleks oluşturuyor. Kas konsantrasyonundan sorumlu olan bir enzimini deaktive ediyor. Son trend yüksek konsantrasyonlu "adenoxine"e batırılmış bantlar. Geceden kırışıklıkların üzerine yapıştırılıyor ve masajla iyice cilde etki etmesi sağlanıyor. Gece boyunca ciltte eriyor, böylelikle etkisini tamamen gösteriyor. Kasları gevşetici etkileri bulunan kremler özellikle mimik çizgileri olan ciltler için ideal.

Saçlarda çikolata tonları

Kış saçlarında, kahve tonlarının güçlü ve sıcak etkisi birbirinden değişik kesimlerle birleşiyor. MM Bahçecik, amacın kadınların güçlü karakterlerini ve keskin zekalarını yumuşak bir görünüm altında sergilemek olduğunu belirtiyor. Çikolata tonlarının hakim olduğu sezonda saçlar her zamankinden daha enerjik, daha dinamik ve daha sofistike!

ış sezonunda saçlar uzun ya da kısa hemen hemen her boyda kullanılıyor. Model ne olursa olsun dore ve bakır tonlardaki baleyaj ve röflelerle renkler ısıtılıyor, saça parlak, sağlıklı bir görünüm kazandırılıyor. İşte saçlarınızı nasıl kullanacağınıza dair alternatifler...

Uzun saçlardan vazgeçemeyen kadınlar için, sezonda birbirinden değişik kullanım alternatifleri yaratılıyor. Örneğin doğal bir kullanım için saçın orta ve uç kısımlarına iri maşalar yardımı ile yapılan bukleler... Ve bu buklelerle yaratılan yumuşak iri dalgalar... (Üstte) Aynı uzun saç; ondüla çiftli maşa yardımı ile kazandırılan yoğun buklelerle daha enerjik, daha güçlü ve daha hacimli...

Kısa saç denince akla ilk gelen 1960'ların klasiği BOB stil... Yıllara meydan okuyan bu kült model özünden hiçbir şey kaybetmeksizin günümüz değerleriyle yeniden yaratılıyor. Dairesel kesimi, oval kahkülü ile BOB stil; içe katlı olarak kesildiği için içe ya da dışa kısaca her yana taranabilme özgürlüğüne sahip...

Boylar yavaş yavaş uzamaya başladığında kadınların favorisi hiç kuşkusuz yüz ovalindeki boyuyla bu kesim olacak... Orta uzunlukta, kare katlarla şekillendirilen modelde yumuşaklık, yüzü çevreleyen bölüm inceltilerek yaratılıyor. Kesim şekli aynı zamanda kullanım kolaylığı da sağlıyor. Renkte ise koyu kestanenin gücü ön planda...

Bir kare kesim daha... Bu kesimde önler yanlara oranla biraz daha uzun... Yanlara ise hafif katlar verilerek doğal asimetri sağlanıyor. Tepe bölgesi koyu bırakılan saçın uçlarına yoğun, ince ve üçgen bakır röfleler atılarak oluşturulan modelde amaç; rengin gücü ile saçın öne çıkması...

Uç ve ön bölümleri katlarla hareketlendirilen uzun kare modelde ise kahkül inceltilerek kesildiği için farklı yönlere taranıp rahat bir kullanım sağlıyor. Bu şekillendirmede gözler çok daha iyi vurgulanıyor. Renklendirmede ise saçın tamamında sadece uç bölümlere uygulanan baleyajlarla yumuşaklık sağlanıyor.

Davetlerin ardı arkası kesilmediği bir sezona giriyoruz. Ve ardından yılbaşı... Davetlerin olmazsa olmazı ise hiç kuşkusuz topuzlar... MM Bahçecik son derece farklı ve yalın bu sofistike topuzla kadınların davetlere damgasını vurmasını amaçlıyor.

Kesimlerde her zaman kullanım kolaylığını ve modern hayatın gereksinimlerini öngören MM Bahçecik'den sportif bir görünüm için kısa, katlı ve kare bir model... Saç boyu ense bitiminde... Bu modelde uçlar sivriltilerek kesiliyor ve böylece saça kat kazandırılıyor... Son şekil ise yüze ve alına yoğunlaşarak veriliyor.

Bu kış yine atkuyruğu moda

Moda minimalizmin etkisinde kış sezonuna girerken aynı trend saç modellerinde de kendini gösteriyor. Ferretti, Ralph Lauren ve Max Mara gibi dünyanın en ünlü markaları, defile mankenlerini, gergince geriye tarayarak yaptığı atkuyruklarıyla podyuma çıkardı. Bu model özellikle klasik düz uzun saçlarda şık bir görüntü oluşturuyor. Düz toplanmış bir atkuyruğu ya da başın arkasında sıkıca toplanmış bir topuz kış sezonunda "sleek" akımını yansıtıyor. Bu modeli uygularken önemli olan doğru hazırlık. Hafif nemli saçlara köpük uygulayın ve saçlarınızı bir fön makinesi yardımıyla düzleştirin. Daha sonra saçlarınızı sıkıca toplayın ve bir saç spreyi yardımıyla sabitleyin.

Binbir Gece dizisinin yıldızı Bergüzar Korel de saçlarını atkuyruğu yapmayı tercih eden ünlüler arasında. Korel, bu modelle hem şık, sade bir görünüm sergiliyor hem de modayı takip ediyor.

Taşların sırrı

Yakut, elmas, altın ya da pırlanta... Tüm bu değerli madenlerin kırışıklıkları yok ettiğini ve hücrelere enerji verdiğini biliyor musunuz? Son teknolojiyle geliştirilen kremler yeni içerikleriyle kadınlara gençlik ve güzellik vaat ediyor.

Sicilya'nın güneybatısı ve Afrika kıtasına kıyısı olan ince bir volkanik ada olan Pantelleria'daki mineral aktiviteler hálá devam ediyor. Bu da adanın siyah parlak yüzeyini oluşturuyor. Bu zengin, siyah renge adını veren ise mağma hareketlerinin hızla soğuyarak dönüştüğü taşlar. Canlandırıcı, tedavi edici mineraller ve elementler içeriyor. Bu taş şimdilerde kozmetikçilerin dikkatini çekiyor. Cildi şekle sokan silikon, nemlendirici ve dengeleyici potasyum ve sodyum dışında enerji verici demir de bulunuyor. 

Susamış cildin ilacı: Aloe vera

Aloevera kullanımına dair ilk yazılı belgeler İ.Ö. 3500 yılına ait Mısır papirüsleri. Eski Mısırlılar aloe verayı "ölümsüzlüğün bitkisi" olarak adlandırıyorlarmış. Örneğin Kleopatra taze aloe vera sıvısını cildini daha yumuşak ve esnek hale getirmek için kullanıyormuş. Seminol kabilesine ait Kızılderililer ise ona "sessiz şifacı" diyorlarmış. Gerçekten de öyle, aloe vera bilinen en önemli doğal bir ilaç. Yanıklar, yaralar ve enfeksiyonlu bölgeler üzerindeki olumlu etkisi yıllarca biliniyor. 

Antibakteriyel, antiseptik özellikleri de kabul görmüş durumda. Aloe vera jel çok güçlü ve etkili bir nemlendirici, bu nedenle kuru cildin en büyük kurtarıcısı. Bu bitkinin suyu tutma özelliğini şöyle izah etmem mümkün: Bir yaprak aloe vera koparttığınızda onu birkaç hafta susuz dahi bıraksanız kurumaz, ancak uzun bir süre sonra kurur. Kozmetik endüstrisindeki uzmanlar da zaten aloe veranın bu özelliğine güveniyor. Dahası var, aloe vera tek başına bir ezcane sayılır. Yaprakları aralarında A, B1, B2, C ve E gibi 12 vitamin, amino asitlerin olduğu 75 farklı ve yararlı madde ayrıca 20 mineral ve enzim içeriyor.

Kaynak 

10 Ekim 2013 Perşembe

Alıç (Crataegus Monogyna)


                Pembe ile beyaz renklerde çiçek açan alıç otunun, 6 metreye dek gövdesi olan, dikenlerle çevrili ağacı bulunmaktadır. Ufak domateslere andıran meyveleri ekşi 1 lezzete sahiptir. C vitamini açısından zengin olan alıç, daha fazla dereye bakan yamaçlarda, çalılık bölgelerde, ormanlık bölgelerde ya da dağlık bölgelerde yabani olarak yetişmektedir. Genel Olarak soğuk ile kurak iklim şartlarına sahip bölgelerde yetiştirilen alıç, sayılmakla tükenmeyen faydalarıyla olabildiğince ünlüdür. Yalnızca alıç yaprağı, çiçeği ile meyvesi kullanılmaktadır.

                Yaprağı, meyvesi ile çiçeğinden yapılan çayı ile sirkesi, bu şifalı bitkinin kullanımını kolaylaştırmaktadır. Alıç çayı, her bir bardak kaynar su için bir yemek kaşığı alıç otunun çiçeği ile demlenir. Aynı biçimde meyvesi de ezilerek suda kaynatılabilir. Alıç sirkesi ise, rahatlıkla hazır bulunabilmektedir. Sabah ile akşam bir su bardağı ılık suya bir yemek kaşığı konularak tüketilir.

                Pek çok rahatsızlığa bitkisel tedavi amacıyla kullanılmakta olan alıç, önemli ve güvenilir kalp ve damar sağlığı destekleyicisidir. Bu özelliğiyle nam salan alıç, bedende alışkanlık yapmaz hemde zarar verici hiçbir madde içermediğinden ötürü epey süreli olarak kullanılabilir.

Alıç Yararları

• Kalbi güçlendirir ve damar sertliğine karşı olabildiğince etkin rol oynar.
• Kalp hareketlerini yatıştırır, tertip eder hemde kal krizi tehlikesini azaltır.
• Kan damarlarının duvarlarını güçlendirir.
• Vücudu dinginleştirir. Sinir ile sinir bozukluğuna olabildiğince iyi gelir.
• Böbrek kumu ile taşını döker.
• Kabızlık giderici hemde ishal kesici etkisi bulunmaktadır.
• Spazm çözücü ile idrar söktürücü etkisi bulunmaktadır.
• Tansiyon ile kolesterolü dengeler.
• Mide kuvvetlendirir hemde güçlendirir.
• Vücuttaki yağları parçalar. Çayı ve sirkesi kilo vermek amacıyla fazlaca etkilidir.
• Boğaz iltihabına faydalı gelir. Balgam söker hemde öksürüğü kesmeye destek olur.
• Uykusuzluğu giderir ve bünyeye naturel enerji ile güç verir.
• Cinsel gücü yükseltir ve kan basıncını dengeler.
• Damarları genişleterek bedende, kan ile oksijen dolaşımını rahatlatır.
• Ateşi düşürür hemde baş ağrılarına olabildiğince faydalı gelir.
• Vücutta meydana gelen şişlere hemde çürüklere meyvesinin lapası faydalı gelir.
• Vücuttaki kasılmaları ve krampları giderir.

• Emziren annelerin sütünü arttırır.

7 Ekim 2013 Pazartesi

Ahududu (Rubus Idaeus)


Ahududu , güllerle akrabalığı bulunan bir bitki türüdür. Gülgiller familyasından gelen, Fakat güllere kıyasla daha fazla çalılık görüntüsü arz eden bir yapıdadır. Bazı zaman frambuaz adıyla anıldığı da olur. Bunun yanı sıra ceylan dutu adıyla bilindiğine de rastlanır. Çünkü birleşik bir kelime olan ahududu, temelinde ahu ile dut kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bu da otun neden ceylan dutu olarak bilindiğini açıklıyor aslında. Frambuaz biçimindeki kullanımına ise daha çok tatlılarda karşımıza çıkmaktadır. Frambuazlı pastalar, kekler bu duruma numune verilebilir.  

                Ahududu gerek ilkbahar sonlarında gerek de sonbahar başında meyve verebilir. Meyveleri gerçekten de adına yakışır biçimde dutlara benzer. Fakat tat olarak duttan olabildiğince ayrıdır. Ahududu, gerek albenili bir görünüme, gerek de çok nefis bir lezzete sahiptir. Meyveleri küçük boyutta ile kırmızı olan ahududu, genel olarak kendi kendine yetişmiş sıradan bir dikenlik görünümü oluşturabilir. Buna karşın, profesyonel anlamda tarımı da yapılır. Ticari değeri amacıyla yeştirilebilen ahududu, Hem ilaç endüstrisinde hemde tüketim sektöründe hatırı sayılır bir pazar payına sahiptir.               
 
                İlaç sektöründe kullanılmasının başlıca sebebini ahududunun yararları oluşturur. Kişi sağlığı bakımından yararlı pek çok etkisi olan ahududu, Anadolu’nun şifalı bitkiler kültüründeki yerini de bu niteliklerine borçludur. Tabi bir faydalı bitki türü olmanın getirisi olarak da ahududu, bitkisel tedavi amacıyla de tesirli bir kaynak olmaktadır. Ahududunun bir hayli faydasından bazılarını sıralamak istersek şunları öncelikle örnek verebiliriz ;  

• Boğazları ağrıyanlar amacıyla ferahlatıcı faydaları bulunmaktadır,
• Bronşit rahatsızlığına faydalı gelir,
• Vücudu toksinlerden arındırarak kanın temiz kalmasını sağlar,
• Kan şekerinin düşürülmesinde etkin rol oynar,
• Bazı kanser çeşitlerine karşı anti - kanserojen etkileri bulunmaktadır,
• Verem rahatsızlığı tedavisinde olabildiğince tesirli bir tedavi aracıdır,
• Bağışıklık sisteminin sağlığını korumaya destek olur,
• İshali giderici etkisi bulunmaktadır.  

                Ahududu, dalından toplanarak direk yenilebildiği gibi, leziz çayı da yapılmaktadır. Bunun dışında yoğurtla beraber karıştırılarak yenmesi de mümkündür. Bütün bu yöntemlerle ahududunun yararlarından yararlanılabilecektir ama ; başta bronşit, boğaz ağrısı benzeri problemler bakımından çayının içilmesi daha tesirli olacaktır.

3 Ekim 2013 Perşembe

Ahlat (Yaban Armudu)

            Yöresel isimleri ; korgun (dağ eriği) , çördük , çakal armudu benzeri değişiklikler göstermekle beraber ; sıkça ahlat olarak bilinmekte olan yaban armudu, familya olarak gülgillerden gelir. Bir başka akrabası olan normal armutlara nispeten çok daha Ufak boyutlarda ve çoğunlukla sarıya yakın renklerde olan ahlatın yetiştiği ağaç da bir çok armut cinsinin ağaçlarına nispeten daha Ufak ve bunun yanı sıra sık dikenli bir yapıya sahiptir.

          Ahlat ağacı gelinliğini giydiğinde ; ucu hafif pembeye çalan, bembeyaz çiçeklerle bezenir. Meyveleri ; eylül, ekim, kasım, kimi bölgelerde aralık ayına dek uzanan bir süreçte büyür. Zamanı gelmeden evvel koparılmaya hiç mi hiç uygun olmayan ahlat, Büyümeden yendiğinde ağızda eşsiz acı, buruşuk bir tat bırakır.

         Ahlat, Anadolu’daki bitkisel tedavi kaynakları içinde değerli bir yere sahiptir. Bitki türü olarak başta karasal iklim bölgelerini sevmesine karşın ; ahlat ağacı Anadolu’nun öz be öz çocuğu olduğunu bu toprakların her yerinde boy vererek ortaya koymuştur. Yalnızca Karadeniz Bölgesi’nde, bol yağıştan dolayı farklı kesimlere kıyasla daha az rastlanabilir. Çoğu defa, çıplak kalmış dağların altında uzanan tarlaların ortasında tek başına rastlanabilecek olan ahlat ; Anadolu’nun yalnız çocuğu gibidir aslında.

         Anadolu’nun köklü şifacılık geçmişinde değerli bir yere haiz olan ahlat, buralarda yer etmiş şifalı bitkiler ile olan iyileşme teknikleri amacıyla de vazgeçilmez niteliktedir. Ahlatın yararları toplum içinde sıkça bilinmektedir. Bunların İçerisinden ilk özellikle akla gelenler olarak ;
• İshale karşı tesirli olması,
• Hayvan sokması sonucunda zehirlenmelerde filizlerinin yararlı olması,
• Demir minerali bakımından zengin olması,
• Artrit, gut, romatizmaya faydalı gelmesi,
• Dengeli bir rejim amacıyla gayet ideal olması,
• Kalp ve damar basınçlarının dengelenmesindeki etkisi,
• Sinir ile boşaltım sistemleri bakımından yararlı olması,
• Kemik erimesi ve bir takım kanser çeşitlerinin iyileşmesinde tesirli olması sayılabilir.

         Şifa tekniklerinin yanı sıra, ahlatın Anadolu’daki önemini idrak edebilmek bakımından Bitlis’in bir ilçesine ismini verdiğini de hatırlamamız yerinde olacaktır. İsmine şiirler yazılan bu Anadolu meyvesinin bir zamanlar bu topraklarda yaşayan insanların hayatının vazgeçilmez bir bölümü olduğunu anlamamız hiç de zor değildir aslında.